- 25 –
Adem (a.s.)’ın kalıbı tamamlandıktan sonra, İbni Abbas’ın rivayetine göre, kırk yıl yerde durdu. Bu müddet zarfında Hak Teâlâ meleklere, bölük bölük gidip Âdem (a.s.)’ın kalıbını ziyaret etmelerini emretti. Melekler onun güzel sûretine ve ilgi çeken duruşuna hayran oldular. Zira o şekilde bir yaratık hiç görmemişlerdi. Bir gün İblîs, daha kovulmadan önca tebaasıyla gezerken Âdem (a.s.)’ın kalıbını görmek için uğradılar. Görünce hayret edip nasıl bir şey olduğunu merak ettiler. İblîs parmağıyla Âdem’in kalıbına vurunca bir ses çıktı. Bazı âlimlere göre, bu ses, yabancı birinin eli dokunduğu için idi. İblîs: “Üzülmeyin içi boştur. Bundan dolayı sabrı zayıf bir varlık olur.” dedi. Sonra: “Sabredin, ben karnını deleyim, içinde ne vardır size haber vereyim.” deyip, karnını deldi, içine girdi. Gökler âleminde gördüğü bütün şeyleri orada gördü. Bir de acâip mahzen gördü. Kapısı kilitli idi. İçine girmek için ne kadar uğraştı ise de giremedi. Âdem (a.s.)’ın kalıbı onu reddetti, İblîs kovuldu.
Bazı büyükler demişler ki: Gönül Allâhu Teâlâ’nın nazar ettiği bir yerdir. Oraya girmeye çalış. Hak Teâlâ’nın nazarına kavuşursun.
Bir velînin gönlünden düşmek, Arş’dan yere düşmekten daha kötüdür.
İblîs, kalıptan dışarı çıkıp gördüklerini arkadaşlarına anlattı. Dedi ki:
“İçerisi şehir gibi olup dolaşmak kolaydır. Lâkin bir hazire gördüm, içine giremedim.ne olduğunu da anlayamadım. Bu sebepten canım sıkıldı. Kalbim kırıldı.”
Sonra İblîs dedi ki: “Ey arkadaşlar! Eğer Allâhû Teâlâ bunu bizden üstün tutarsa siz ne yaparsınız?” Oradakiler: “Kabul eder, tâbi oluruz” dediler. İblîs gönlünden geçirdi ki: “Eğer Allâh bunu tercih ederse, onu helak ederim.” Lâkin Yüce Allâh İblîs’in gönlünden geçenleri öğrendi. Nitekim bir âyet’i kerîmede: “Ben sizin açıkladığınızı ve gizlemekte olduğunuzu da bilirim diye buyurmuştur.
Hz. Âdem’in kalıbı tamam olunca, artık ona ruh üflenecek zaman gelmişti. Hak Teâlâ, Cebrâil (a.s.)’a “Habibimin nûrunu getir. Âdem’in iki kaşı arasına emânet olarak koy.” buyurdu.
Bazı âlimler demişler ki: Avcılar bir avuç toprak altına yem koyup tuzak hazırlarlar. Kuş, o yemi görüp tuzağa tutulur. Allâhu Teâlâ da, Âdem (a.s.)’ın toprağına o nûru koydu. Ruh kuşu onu görüp meyletti. Böylece ruh bedene taalluk etti.
Devamı var Alıntıdır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder