Zekâtı; Îslâm'ın şartlarından olup farz olduğu için vermek ve sırf Allâhü Tealâ'nın emri olduğu için, Cenâb-ı Hakk'ın verdiği mal nimetine şükür için vermek ve zekâtın cimrilik gibi kötü huylardan temizlenmek gibi hikmetleri olduğunu bilmek.
Zekâtı; ödeme vaktini bilmek. Zekâtın geciktirilmesindeki günahı ve emre uymaya acele edip fakiri sevindirmenin ehemmiyetini düşünerek bir an evvel bu borcunu ödemelidir. Ecir ve mükâfatının çoğalması için şerefli vakitleri; Muharrem veya Ramazan-1 şerif ayı gibi hürmet edilen ayları seçmek. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İnsanların en cömerdi olmakla beraber hususîle Ramazan ayında eline geçeni hemen infâk ederdi.
Riyadan korunmak için, zekât ve sadakaları gizli vermek lâzım geldiğini bilmek. Nitekim Allâhü Tealâ, *Eğer sadakaları fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır." Bakara: S. 271 buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Allah, riyakârın ve başa kakanın (amellerini) kabul etmez." verdiği sadakatı söyleyenler duyulmasını, aşikâre verenler de görülmesini arzu eden kimselerdir. Hâlis olanlar sadakalarını gizli ve sessizce verirler.
21 Eylül 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder