2 Eylül 2009 Çarşamba

RESÛLULLAH (S.A.V.)'İN NÛRUNUN YARATILMASI:

- 33 –

MELEKLERİN ÂDEM’E SECDE ETMELERİ VE İSİMLERİN ÖĞRETİLMESİ:

Allâhu Teâlâ, “Âdem’e bütün yaratıkların isimlerini öğretti.” Âdem (a.s.)’ın vücud sarayını yaratıp, onu ruh ile şereflendirdiği ve süslediğinin hikmetini yukarda kısaca anlattık. Şimdi bu hikmeti biraz daha açıklayacağız. Allahu Teâlâ, İsrâ sûresinin yetmişinci âyet-i kerîmesinde:

“And olsun ki, Biz İnsanoğullarını şerefli kıldık, onların karada ve denizde gezmesini sağladık, onları rızıklandırdık, yaratıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık.” buyuruyor. Böylece Allâh, hilâfet tâcını ve kerâmet elbisesini, Âdem (a.s.)’a verdi. Hak Teâlâ yarattığı mahlûkatın hepsini meleklere arz edip: “Eğer sözünüzde doğru ve samimi iseniz bunların isimlerini Bana söyleyin.” buyurdu.

Müfessirler derler ki: Allâhu Teâlâ, Bakara sûresinin otuzuncu âyet-i kerîmesinde: “Ben yeryüzünde bir halife (vekil ve nâib) var edeceğim.” Buyurduğu zaman, bütün melekler endişe ettiler. Şöyle ki: “Hak Teâlâ’nın yarattıklarından bizden daha değerlisi ve bilgilisi var mı ki?” Allâhu Teâlâ kudretinin büyüklüğünü göstermek için Âdem (a.s.)’ı yaratıp eşyanın isimlerini öğretmekle onu mükerrem kıldı.”(Melekler) Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni takdîs etmekte bulunuyoruz.” dediler.

Hak Teâlâ önce eşyanın isimlerini Âdem (a.s.)’a öğretip sonra bu eşyâyı meleklere arzetti ve “Eğer sözünüzde doğru ve samimî iseniz bunların isimlerini Bana söyleyin.” buyurdu. Demek oluyor ki, önce yaratılmak, değerli olmayı göstermez. Sonra melekler âcizliğini itiraf edip: “(Ey Rabbimiz) Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur.” dediler.

Devamı var Alıntıdır…

Hiç yorum yok: